Kur’ân-ı Kerîm Çevirisi:

 

1. FÂTİHA: Bir şeyin başlangıcı açan-anahtar anlamına gelir. Beş vakit ibadet ‘namaz’ anlamında, beş kere hamd (Yüceltilme, övgü) ile başlayan sûrelerin ilkidir. Bilindiği gibi 7 değil 6 âyettir.* >1:1, 6:1, 18:1, 34:1, 35:1<

 

2. BAKARA: İnek/düve demektir. Adını 67.-71. âyetlerde Yahudilere kesilmesi emredilen düveden alır. Kur’ân-ı Kerîm’in en uzun sûresi olup 286 âyettir.

 

3. ÂL-İ İMRÂN: İmran’ın ailesi anlamına gelmektedir. 34-37. âyetlerde adı geçen İmran, Meryem aleyhisselâm’ın babasıdır. 200 âyettir.

 

4. NİSÂ: Kadınlar demektir. Birçok âyetinde kadın haklarından bahsedildiği için bu adı almıştır. 176 âyettir.

 

5. MÂİDE: Ziyafet, Sofra anlamına gelmektedir. Adını 112.-114. âyetlerinde geçen havarilerin (Îsâ aleyhisselâm’ın İlâhî esasları yaymakla görevli yardımcıları) gökten indirilmesini istediği sofradan almıştır. 120 âyettir.

 

6. EN’ÂM: ‘Sağmal’ hayvan sûresi, koyun, keçi, deve, sığır ve manda gibi sağmal hayvanları bir arada ifade eder. Arapların hayvanlara uyguladıkları bazı gelenekler kınandığı için bu adı almıştır. Beş vakit ibadet ‘namaz’ anlamında, beş kere hamd (Yüceltilme, övgü) ile başlayan sûrelerin ikincisidir. 165 âyettir.* >1:1, 6:1, 18:1, 34:1, 35:1<

 

7.A’RÂF: Cennet ve cehennem arasında yer alan, yüksek yer, tepe anlamına gelmektedir. Adını 46. ve 48. âyetlerde geçen ‘A’râf’ kelimelerinden alır. 206 âyettir.

 

8. ENFÂL: Ganimetler demektir. Adını ilk âyetinden almıştır. 75 âyettir.

 

9. TEVBE: 104. âyetinde yer alan Allâh’ın, tövbeleri kabul ettiği, bağışladığıyla ilgili olduğundan bu sûreye Tevbe adı verilmiştir. Tövbe: yapılan hatalardan ve günahlardan vazgeçip onu bir daha yapmamaya karar vermek, itaate dönmektir. Sûrenin bir diğer adı da berae’dir, ‘ilişkileri kesme’ anlamına gelmektedir. Kur’ân-ı Kerîm’de başında besmele olmaksızın başlayan tek sûredir. 129 âyettir.

 

10. YÛNUS: 98. âyetinde Hz. Yûnus aleyhisselâm’ın halkından bahsedildiği için bu adı almıştır. 109 âyettir.

 

11. HÛD: 50.-60. âyetlerde Hz. Hûd aleyhisselâm’ın hayatı anlatıldığı için sûreye bu ad verilmiştir. 123 âyettir.

 

12. YÛSUF: Sûrenin tamamında Hz. Yûsuf aleyhisselâm’ın hayatı anlatıldığı için sûreye bu ad verilmiştir. 111 âyettir.

 

13. RA’D: Gök gürültüsü anlamına gelmektedir. Adını 13. âyetinde gök gürültüsünün, Allâh’ı yücelterek her türlü noksanlık, kusur, acizlikten öte saydığını konu aldığından bu adı almıştır. 43 âyettir.

 

14. İBRÂHÎM: 35.-41. âyetlerde Hz. İbrâhîm aleyhisselâm’ın ‘Delille konuşan ve iyiliğe eren’ duası geçtiğinden sûreye bu ad verilmiştir. 52 âyettir.

 

15. HİCR: Hicr, Semûd halkının yaşadığı yerin adıdır. Hz. Sâlih aleyhisselâm bu halka peygamber olarak gönderilmiştir. 80-84. âyetlerde Hicr, taş halkı denilen yerde yaşayan insanlardan bahsedildiği için bu ad verilmiştir. 99 âyettir.

 

16. NAHL: Dişi bal arısı demektir. 68.-69. âyetlerinde Allâh’ın bal arısına, dağlardan, ağaçlardan ve çardaklı bahçelerden evler ‘kovanlar’ edinmesi vahyi, sebebiyle bu ad verilmiştir. 128 âyettir.

 

17. İSRÂ: Geceleyin yürüme veya gece yolculuğu anlamına gelmektedir. Adını ilk âyetinden almıştır. Allâhû Teâlâ’nın, Hz. Muhammed aleyhisselâm’ı, gecenin bir vaktinde alâmetlerinden bir kısmını göstermek üzere Mescid-i Harâm’dan (hürmetli, yasakların uygulandığı ibadethane) Mescid-i Aksâ’ya (en uzak ibadethane) götürmesini konu alır. 111 âyettir.

 

18. KEHF: Yer kovuğu ‘mağara’ demektir. 9-27. âyetlerde Ashabı Kehf ‘Yer kovuğu sahabeleri’. Bu inançlı gençlerin zalim hükümdar ve putperest toplumdan kaçıp yer kovuğuna gizlenen hikâyesi anlatıldığından sûreye bu ad verilmiştir. Beş vakit ibadet ‘namaz’ anlamında, beş kere hamd (Yüceltilme, övgü) ile başlayan sûrelerin üçüncüsüdür. 110 âyettir.* >1:1, 6:1, 18:1, 34:1, 35:1<

 

19. MERYEM: Sûrenin çoğunda Hz. Meryem aleyhisselâm’dan (Allâhû Teâlâ’ya dosdoğru ibadet eden) bahsedildiği için bu adı almıştır. 98 âyettir.

 

20. TÂ-HÂ: Sûrenin ilk âyetinde yer alan, Tâ, Hâ, Mukattaa harfler sebebiyle bu adı almıştır. 135 âyettir.

 

21. ENBİYÂ: Bildirici anlamına gelip, peygamberlerden söz edildiğinden bu adı almıştır. 112 âyettir.

 

22. HACC: Hac ibadetinden bahsedip, 27. âyetinden bu adı almıştır. 78 âyettir.

 

23. MÜ’MİNÛN: Müminler ‘Samimiyetle inananlar’ manasına gelmektedir. İsmini ilk âyetinden almıştır. 118 âyettir.

 

24. NÛR: Gökleri ve yeri aydınlatan, hakikat bilgisi manalarına gelir. 35. âyetinde geçen Nur ibaresinden adını almıştır. 64 âyettir.

25. FURKÂN: Gerçeği, itibarsızdan ayıran anlamına gelmektedir. Adını ilk âyetinden almıştır. Furkân, Kur’ân-ı Kerîm’in adlarından biridir. 77 âyettir.

26. ŞU’ARÂ: Şairler anlamına gelmektedir. 224. âyetinde ‘inkârcı’ şairlerden bahsettiği için bu adı almıştır. 227 âyettir.

27. NEML: Karınca demektir. 18. âyette geçen Hz. Süleymân aleyhisselâm’ın ordusunu görünce yoldan çekilen karıncalardan bu adı almıştır. Bu sûrenin başında ve 30. âyetinde besmele vardır ve 2 besmelesi olan tek sûredir. 93 âyettir.

28. KASAS: Kıssalar, hikâyeler anlamına gelmektedir. 25. âyetten adını almıştır. 88 âyettir.

29. ANKEBÛT: Örümcek demektir. 41. âyetinde, inkârcıların işleri örümcek ağına benzetildiğinden bu adı almıştır. 69 âyettir.

30. RÛM: Rumlardan ‘Bizanslılardan’ bahseden 2-5. âyetlerinde Perslerle ‘İranlılarla’ yapılan savaşta yenilgiye uğrayan Romalıların galip geleceğinin ifade edilmesinden bu adı almıştır. 60 âyettir.

31. LOKMÂN: Adını Allâh’ın, Hz. Lokmân aleyhisselâm’a verdiği lütuftan bahseden 12. âyetten almıştır. 34 âyettir.

32. SECDE: Secde etmek ‘namazda, ellerin, alnın, dizlerin ve ayakların yere değmesi’ anlamına gelir. Adını 15. âyetten alır. 30 âyettir.

33. AHZÂB: Taraflar, taraftarlar anlamlarına gelmektedir. Adını bu sûrede Müslümanlara (Allâhû Teâlâ’ya teslimiyeti benimseyen) karşı Hendekte savaşmak üzere birleşen Arap kabilelerinden almıştır. Hendek savaşının diğer adı Ahzâb savaşıdır. 73 âyettir.

34. SEBE’: Sebe sûresi, adını 15. âyetinde yer alan Yemen’de bir bölge veya kabile ismi olan Sebâ kelimesinden almıştır. Beş vakit ibadet ‘namaz’ anlamında, beş kere hamd (Yüceltilme, övgü) ile başlayan sûrelerin dördüncüsüdür. 54 âyettir.* >1:1, 6:1, 18:1, 34:1, 35:1<

35. FÂTIR: Örneksiz, sanat inceliğinde üstün yaratan anlamına gelmektedir. Adını ilk âyette geçen Fâtır kelimesinden almıştır. Beş vakit ibadet ‘namaz’ anlamında, beş kere hamd (Yüceltilme, övgü) ile başlayan sûrelerin beşinci ve sonuncusudur. 45 âyettir.* >1:1, 6:1, 18:1, 34:1, 35:1<

36. YÂSÎN: Sûrenin ilk âyetinde yer alan Yâ, Sîn, Mukattaa harfler sebebiyle bu adı almıştır. 83 âyet olan Yâsîn sûresi Kur’ân-ı Kerîm’in kalbidir.

37. SÂFFÂT: Dizilerek saf tutmuş manasına gelir. Adını ilk âyetinden almıştır. Allâh’ın yemin ettiği, meleklerdir. 182 âyettir.

38. SÂD: Sûrenin ilk âyetinde yer alan, Sâd, Mukattaa harf sebebiyle bu adı almıştır. 88 âyettir.

39. ZÜMER: Zümre kelimesinin çoğuludur, bölükler manasına gelmektedir. Adını 71 ve 73. âyetlerden almıştır. 75 âyettir.

40. MÜ’MİN: Mümin ‘Samimiyetle inanan’ anlamına gelmektedir. 28-45. âyetlerde Firavun hanedanından olup samimiyetle inanmış kişiden bahsedildiği için, sûreye bu ad verilmiştir. 85 âyettir.

41. FUSSİLET: Açıklanmıştır anlamına gelmektedir. Adını 3. âyetten almıştır. Sûrenin bir diğer adı da Mukattaa harfler olan Hâ, Mim’dir. 54 âyettir.

42. ŞÛRÂ: Danışma anlamına gelmektedir. 38. âyette, samimiyetle inananların işlerini aralarında danışmayla gördükleri anlatıldığından bu adı almıştır. 53 âyettir.

43. ZUHRÛF: Mücevher anlamına gelmektedir. Adını 35. âyetten, Allâh’ın verdiği ziynetlerin sadece bu dünya hayatının malı olduğunun ifade edilmesinden almıştır. 89 âyettir.

44. DUHÂN: Duman demektir. Adını 10. âyetinden almıştır. 59 âyettir.

45. CÂSİYE: Yığılıp kıpırdamamak manasına gelir. Adını 28. âyetinden almıştır. 37 âyettir.

46. AHKÂF: Kum tepeleri anlamına gelir. Hz. Hûd aleyhisselâm’ın halkının yaşadığı bölgenin adıdır. Adını 21. âyetinden almıştır. 35 âyettir.

47. MUHAMMED: Adını 2. âyette geçen efendimiz Muhammed aleyhisselâm’dan alır. Övülmüş manasına gelmektedir. Sûrenin diğer adı da Kıtaldir (adam öldürmek) 38 âyettir.

48. FETİH: Başarı, zafer anlamlarına gelmektedir. Âyetlerinde birkaç defa fetihten söz edildiğinden bu adı almıştır. 29 âyettir.

49. HUCURÂT: Odalar demektir. Adını 4. âyetten almıştır. 18 âyettir.

50. KÂF: Sûrenin ilk âyetinde yer alan Kâf, Mukattaa harf sebebiyle bu adı almıştır. 45 âyettir.

51. ZÂRİYÂT: Rüzgârlar demektir. Adını ilk âyetinden almıştır. 60 âyettir.

52. TÛR: İlk âyetinde Hz. Mûsâ aleyhisselâm’ın üzerindeyken kendisine vahyin ‘Tevrât ’ın’ geldiği Sînâ’daki Tur dağıdır. 49 âyettir.

53. NECM: Yıldız demektir. Adını ilk âyetinden almıştır. 62 âyettir.

54. KAMER: Ay demektir. Adını ilk âyetinden almıştır. 55 âyettir.

55. RAHMÂN: İnansın veya inanmasın, kullarına sonsuz şefkatle merhamet eden manasında. Allâh’ın sıfatlarından olan Rahmân, bununla başladığından bu ad verilmiştir. 78 âyettir.

56. VÂKI’A: Olay demektir. Adını ilk âyette geçen ve var olan her şeyin sonunu konu alan kıyâmet olayını anlatan âyetten almıştır. 96 âyettir.

57. HADÎD: Demir demektir. 25. âyetinde demirin indirildiğinden söz edildiği için bu adı almıştır. 29 âyettir.

58. MÜCÂDELE: Çatışma demektir. Adını ilk âyetinden almıştır. 22 âyettir.

59. HAŞR: Toplatılmak demektir. Adını 2. âyetten almıştır. 24 âyettir.

60. MÜMTEHİNE: Adını 10. âyetten, Allâh’a ortak yakıştıranlardan kaçıp, inançlılara gelen kadınların sınanmalarından alır. 13 âyettir.

61. SAFF: Saf tutmak sûresi, 4. âyette samimiyetle inananların saf tutarak Allâh’ın yolunda savaşmaları anlatıldığından bu adı almıştır. 14 âyettir.

62. CUM’A: Toplanmak sûresi, 9. âyetinde cuma günü çağrı yapıldığında toplu hâlde ibadete ‘namaza’ gidilmesi emredildiğinden bu adı almıştır. 11 âyettir.

63. MÜNÂFİKÛN: Münafıklardan ‘ikiyüzlü olup, dıştan inanmış görünüp içten inanmayanlardan’ bahsettiği için bu adı almıştır. 11 âyettir.

64. TEĞÂBUN: Aldanma ‘kâr veya zarar ettiğini anlama günü’ anlamına gelmektedir. Adını 9. âyetten almıştır. 18 âyettir.

65. TALÂK: Boşanma demektir. Sûrenin ilk âyetlerinde boşanma anlatıldığından bu adı almıştır. 12 âyettir.

66. TAHRÎM: Haram kılma, yasaklama anlamına gelmektedir. Adını ilk âyetinden almıştır. 12 âyettir.

67. MÜLK: Saltanat, hükümranlık anlamına gelmektedir. Adını ilk âyetinden almıştır. 30 âyettir.

68. KALEM: Kalem, bildiğimiz gibidir. Adını ilk âyetinden almıştır. 52 âyettir.

69. HÂKKA: Geleceği kuşkusuz olan kıyâmet manasına gelmektedir. Adını ilk âyetinden almıştır. 52 âyettir.

70. ME’ÂRİC: Yükselme boyutları, mertebelerin sahibi olan Allâh’ın 114 isimlerinden biridir. Adını 3. âyetten almıştır. 44 âyettir.

71. NÛH: Hz. Nûh aleyhisselâm’ın elçi olarak gönderilişi ve halkını ikna çabaları anlatıldığından bu adı almıştır. 28 âyettir.

72. CİNN: Cinlerin ‘örtülü veya dumansız ateşten, bir tür radyasyondan yaratılan varlıkların’ Kur’ân-ı Kerîm’i dinleyip, Müslümanlar (Allâhû Teâlâ’ya teslimiyeti benimseyen) olmalarından bahsettiği için bu adı almıştır. 28 âyettir.

73. MÜZZEMMİL: Vahiyle örtünüp gizlenen elçi anlamına gelmektedir. Adını ilk âyetinden almıştır. 20 âyettir.

74. MÜDDESSİR: Vahye bürünen elçi anlamına gelmektedir. Adını ilk âyetinden almıştır. 56 âyettir.

75. KIYÂME: Kıyâmet gününden bahsedildiği için bu adı almıştır. Adını ilk âyetinden almıştır. 40 âyettir.

76. İNSÂN ‘DEHR’: İlk âyetinde geçen insan kelimesinden ve insanın önceki hâline dikkat çekildiğinden bu adı almıştır. 31 âyettir.

77. MÜRSELÂT: Gönderilenler manasına gelmektedir. Adını ilk âyetinden almıştır. 50 âyettir.

78. NEBE’: Havadis demektir. Sûre, kıyâmet günü havadisiyle başladığından bu adı almıştır. 40 âyettir.

79. NÂZİ’ÂT: Söküp çıkaranlar anlamına gelmektedir. Adını ilk âyetinden almıştır. 46 âyettir.

80. ABESE: Yüzünü ekşitip, buruşturdu anlamına gelmektedir. Adını ilk âyetinden almıştır. 42 âyettir.

81. TEKVÎR: Genleştikten sonra büzülmek anlamına gelmektedir. Adını ilk âyette, kıyâmet alâmeti âyetinden almıştır. 29 âyettir.

82. İNFİTÂR: Yarılmak, çatlamak anlamındadır. Bu sûrede de kıyâmet vaktinden bahsederken, âyette ‘Gökyüzü yarıldığında’ denilmekte ve sûre adını ilk âyetinden almıştır. 19 âyettir.

83. MUTAFFİFÎN: Miktar ve tartıda hile yapanlar manasına gelmektedir. Bu adı ilk âyetinde miktar ve tartıda hile yapanların kınanmaları sebebiyle almıştır. 36 âyettir.

84. İNŞİKÂK: Yarılmak, ikiye ayrılmak manasına gelmektedir. Adını ilk âyette kıyâmet sürecinde göğün yarılmasından bahsedildiği sebebiyle almıştır. 25 âyettir.

85. BÜRÛC: Yıldız kümeleri, burçları anlamına gelmektedir. Adını ilk âyetinden almıştır. 22 âyettir.

86. TÂRIK: Şiddetlice vuran anlamlarına gelmektedir. Âyette geçen manası 3. âyette açıklanmıştır. 17 âyettir.

87. A’LÂ: İlk âyeti ‘Yüce’ manasına gelen Allâh’ın adıyla başladığından bu adı almıştır. 19 âyettir.

88. ĞÂŞİYE: Dehşetiyle her yeri bürüyen, dünya kıyâmetidir. Adını ilk âyetinden almıştır. 26 âyettir.

89. FECR: Tan yerinin ağarması, şafak manalarına gelir. Adını ilk âyetinden almıştır. 30 âyettir.

90. ELED: Şehir demektir. Âyette bahsedilen şehir Mekke’dir. 20 âyettir.

91. ŞEMS: Güneş demektir. Adını ilk âyetinden almıştır. 15 âyettir.

92. LEYL: Gece demektir. Adını ilk âyetinden almıştır. 21 âyettir.

93. DUHÂ: Aydınlıktır. Adını ilk âyetinden almıştır. 11 âyettir.

94. İNŞİRÂH ‘ŞERH’: Açılmak, ferahlamak manalarına gelir. Hz. Muhammed aleyhisselâm’ın göğsünün ferahlatılması, huzur ve güvene kavuşturulması ifade edildiğinden bu adı almıştır. 8 âyettir.

95. TÎN: Sûrenin asıl konusu olan insanın yaratıldığı madde ve muhtemelen yaratılan ilk insan hücresinin oluştuğu kil toprakların adıdır. >6:2, 37:11< Adını ilk âyetinden almıştır. 8 âyettir.

96. ALAK: Alak, kelime olarak sülük gibi yapışan kan emen ‘embriyo’ demektir. Adını ikinci âyetinden almıştır. Hz. Muhammed aleyhisselâm’a ilk inen sûredir ve „Oku!“ emriyle başlamaktadır. 19 âyettir.

97. KADR ‘KADİR’: Kur’ân-ı Kerîm’in yeryüzüne indirilmeye başladığı gece Kadir ‘kudretli’ gecedir. Sûre Kadir gecesinden bahsettiği için bu adı almıştır. 5 âyettir. Kur’ân -ı Kerim, indiği geceyi kudretli ve bin aydan daha hayırlı yapan kitaptır.

98. BEYYİNE: Ayan beyan, delil manasındadır. Adını ilk âyetinden almıştır. 8 âyettir.

99. ZİLZÂL: Deprem demektir. Adını ilk âyetinden almıştır. 8 âyettir.

100. ÂDİYÂT: Koşan atlar demektir. Adını ilk âyetinden almıştır. 11 âyettir.

101. KÂRİ’A: Çarpan felaket, kıyâmet manalarına gelir. Adını 1-3 âyetlerden almıştır. 11 âyettir.

102. TEKÂSÜR: Çoklukla övünmek, çoğalma yarışı anlamındadır. İnsanların mal ve evlâtlarda çoğalma yarışlarının kendilerini felakete sürüklemesinden bahsedildiğinden bu adı almıştır. 8 âyettir.

103. ASR: Asır, çağ, gündüzün iki ucu, sabah ibadeti ‘namazı’, ikindi vakti gibi manalara gelmektedir. Adını ilk âyetinden almıştır. 3 âyettir.

104. HÜMEZE: Arkasından çekiştirmek, alay etmek manalarına gelir. Dedikoduculuk kınandığı için bu adı almıştır. 9 âyettir.

105. FÎL: Bilinen hayvan Fil demektir. Adını ilk âyetinden almıştır. Hz. Muhammed aleyhisselâm’ın doğduğu yıl meydana gelen fil hadisesini anlatır. 5 âyettir.

106. KUREYŞ: Adını ilk âyette geçen Kureyş’ ten alır. Peygamberimiz Hz. Muhammed aleyhisselâm’ın mensubu bulunduğu kabileden bahsedildiğinden bu adı almıştır. 4 âyettir.

107. MÂ’ÛN: Adını son âyetinden alır. İyilik, yardım veya zekât manalarına gelir. Yardımlaşmaya engel olan kimselerin vasıfları anlatıldığından bu adı almıştır. 7 âyettir.

108. KEVSER: Maddi-manevi bolluk manasına gelir. Kevser, cennette bir ırmak veya havuzun da adıdır. 3 âyettir ve Kur’ân-ı Kerîm’in en kısa sûresidir.

109. KÂFİRÛN: Kâfirler, hakikati örtmeye şartlanmışlar, inkârcılar demektir. Adını ilk âyetinden almıştır. 6 âyettir.

110. NASR: Yardım demektir. İlk âyette Allâh’ın yardımı anlatıldığından bu adı almıştır. 3 âyettir.

111. TEBBET ‘MESED’: Perişan olsun manasındadır. Hz. Muhammed aleyhisselâm’ın amcası ve İslâm düşmanı olan Ebu Leheb hakkında inmiştir. 5 âyettir.

112. İHLÂS: Samimi olmak, dînde ‘İlâhî esaslara’ içtenlikle yönelmek ve yalnızca Allâh için uygulamak manalarına gelir. Her türlü Allâh’a ortak yakıştırmadan, arınma da ifade edildiğinden bu adı almıştır. 4 âyettir.

113. FELÂK: Yarıp çıkaran manasına gelir. Adını ilk âyetinden almıştır. 5 âyettir.

114. NÂS: İnsanlar demektir. Adını 1-3. âyetlerden alır. 6 âyettir. Felak ve Nâs sûrelerine iki koruyucu denir.